22 Nisan 2012 Pazar

Bir Derin Çukur

Bir derinlik gibi,pençelerim olsa kendimi yukarıya çekebileceğim,belki de daha derine inerim...Sadece gökyüzünün gözüktüğü bir yer,etkileyemiyor düşüncelerini hiç kimse ya da hiç bir nesne...Bulutlar geciyor siyah,beyaz ya da masmavi gökyüzü gözüküyor,güneş yok ama hiç ya da ay...Sadece düşünebiliyorsun ama gürültüler geliyor,sanki evrendeki tüm sesler birbirine karışmıs gibi..Duydukların seni yönlendiriyor,daha derine inmek isteyişin bu yüzden..Sesler azalıyor indikçe ama düşüneceklerin azalıyor ya da zaman tehdit ediyor gece oluyor gündüz oluyor,durmuyor acımasız...İnsansızlaşabiliyorsun ama zamansızlaşamıyorsun...Derinlik arttıkça nefesin kesiliyor,eller görüyorsun sana uzanan ama onları da derine çekmek kendine ortak etmek korkusu var içinde ya da derin yalnızlığını paylaşmama isteği..Yağmur yağıyor bazen düşündüklerine ahenk katarcasına,gök gürlüyor bazen dehşetini arttırırcasına...Korkuyorsun eller görüyorsun ama hayır gözlerini kapatıyorsun...Bir kuş geçiyor,yerinde olmak istiyorsun:özgür,kaygısız,sorumsuz...Yaprak düşüyor:insanın ulaşamadığı doğallık geliyor aklına rahatlıyorsun...Bir kelebek görüyorsun:doğanın işleyiş mekanizmasındaki uyum diyorsun ama insanın bu uyumu yakalayamadığını fark ediyorsun ve duyguların gücünü anlıyorsun ya da vahşetini...Tüm gördüklerin tarafından yönlendirildiğinin farkına varıp gözlerini kapatıyorsun,daha derine inmek için çabalıyorsun ama zaman geçiyor yine...Zamanın akışının her anında farklılaşıyorsun,hallere,duygulara,çaresizliklere bürünüyorsun...Ama düşünemediğin bir şey oluyor daha derinden insan sesleri duyuyorsun,ürperiyorsun ve o an güneşi görüyorsun ve sana uzanan bir sarmaşığa tutunup dünyaya dönüyorsun,her şeyle savaşabilirdin ama zamanla asla...Sana uzanan ellerin sahteliğini biliyordun ama sarmaşığın insanın etkisi dışında uzandığına da emindin ya da inandın...Böyle yaşanıyor çöküntü dönemleri insanın,düşünüyorsun,daha fazla düşünüyorsun,etkileniyorsun dünyadan,yardım etmek isteyenlere aldırmıyorsun,inanamıyorsun,zaman geçiyor,kendinden kötülerine şahit oluyorsun ve yaşamaya devam etmeye kendini zorluyorsun kendi ürettiğin bir sebeple...Yaşadıklarımızın,şahit olduklarımızın etkisiyle inşa ettiğimiz bilinçaltımızın esiri oluyoruz,derinliğine kapılıyorz ya boğuluyoruz ya da bu yükü bedenimize katıp ağırlığıyla yaşamayı öğreniyoruz..

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder