20 Eylül 2012 Perşembe

Hissetmişken 4

Bir mutsuzluk hikayesinin kahramanıyım sanki.Sonunun mutsuz biteceğinin habercisi gibi tüm toplumsal baskıların ürünleri.İnsan doğruluğunun itirafını kendisine yaptıklarını yaşayamazsa nasıl mutlu olsun.Üzülünce söküp atamadığı bozuk çarklara bir ömür yalnızlaşıyor insan,gülümsemeden yoksun.Mutluluğu anlık bir his olarak yaşadık,mutluyken bile tedirgindik.Kabullenemediğimiz kuralların varlığı mutluluğumuzu çalacak diye tedirgindik.Şimdi düşününce çalmış bile mutluluğumuzu,
değer verdiğimiz her şeyi elimizden alıyor hatta bazen düzenin esiri olup hediye ediyoruz mutluluğumuzu uzaklara.Öyle çok duygunun adını koymuşuz ki betonlaşan dünya gibi saflığından yoksun duygu diyarımız.Bir sarsıntı yerle bir ediyor tüm gerçekliğini hissettiğimiz duygularımızı.Bir an gelip sessizliğin evvelinde düşüncelere dalınca sarsıntının ertesi tamir edilemez hale getirmiş duygu dünyamızı.Madde gibi değil duygu yıpranınca yenilenemiyor.Öyle adaletsizlikler hükmediyor ki hayatımıza başa çıkmaya çalışırken parçalanmayan duygumuz kalmıyor.Şimdi bedel öderken tüm kalpler nasıl daha çok sev,yine sev,özle,nefret et,bağışla,kin tut hatta savaş diyebiliriz insanlara.Bir mutsuzluk hikayesinin kahramanıyım sanki.İçten gülümsemiş olsam da mutsuzluğum hep aklımda.

17 Eylül 2012 Pazartesi

Hissetmişken 3

Bir gece düşlerken kutsal bir hayali
Karmaşık ve sarhoşken bir hayli
Geçmişten gelen bir el yapışır yakana
İnanmak istersin masum bir yalana
Kim söylese sarsılırsın en çok
Ayılmak için ani bir şok
Çok kez karar verdim çok kez vazgeçtim
Daha çok kez karar vereceğim ve vazgeçeceğim
Böyle düşünürken yanıldım
Vazgeçsem de yenildim
Öyle baskılar var ki boğuluyor hayaller
El ele tutuşup beraber
Gözlerimizi kapatıp
Aşkımıza yanalım