12 Nisan 2012 Perşembe

Kimsenin Bilmedigi Melodi

Bir gece,aslında yine bir gece ve yeni bir gece:zaman hep hızlı gecerdi gecelerinde.
Geçe kalmak baskalarının hayatlarında bir geç kalmışlıktı ya da kullanılan gündüzün uzantısı...
Saat üçü üç geceydi:yine yataktan ayrılışı.Çok olmamıstı yataga yatışı...
Ama uykusuzluk gecelerı hep en yakın arkadaşı..
'Ama'ları vardı hep kederle tüketmek için karanlıkları...
Hep o son denen sigaraydı yalnızlığını paylaştıgı..
Sigaranın karanlıkta anlam bulan ve tum renklerı barındıran ateşi gittikçe
yaklaşıyordu dudaklarına:ruhsal yıkımlarının sözcüklere donusmesını engelleyen o dudaklarına..
Sonra duman her şeye benziyordu,değişiyordu,yok oluyordu ama yavaş yavaş..Sonra tekrar duman..
Dumanın aheste yok oluşu sanki tüm acılarının içine akışını anlatıyordu:ağır ağır ama derine..
Duman bilirdi zaten tüm içindeki karanlıkları oradan gelmiyor mu zaten,hatta bırakmıyor mu kotuluklerını cıgerlerine..
Zaman ayak uyduramıyordu dumana;hızla tüketiyordu geceyi...
Karanlık maviye dönüyor,sessizlik gürültüye..
Gecenin maskesi çıkıyor her şeyin üzerinden,cıgerleri daha fazla acıyor,elleri titriyor üşüdüğünden,göz kapakları düşüyor..
Sonra yatak,tükenmeyen düşünceler,tükenen beden ve göz kapakları göz yaşlarını tuttukları gibi gündüzüde tutuyor..
Ve uyku,yazıp oynadığı rüyalar,sonra sabah ve diğer insanlar gibi normal taklidi..geceye kavuşma ümidi...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder