21 Nisan 2012 Cumartesi

Yagmur Yagarken

Televizyonun uzerindeki susler yok,orumcekler aglarini gizleyebiliyor,karincalar daha ozgur,yemekler bozuluyor,her yerde sigara icilebiliyor,kocaman yatak ama...Sigarayi birakmamak icin sebep bulmak gibi degil daha agir...Gunlerin nasil gectigi,basladigi ya da bittigi degil kimsiz gectigi yalniz gectigi daha aci gectigi asikar...Tum hayallerinde yalniz kalan,unutturacak bir seyler arayan,unutacagi cok sey degil hatirlayacagi tek bir sey olan..Yillarca ellerini tutandan mahrum kalan...Her gun barakasinda kahvaltisini yaptiktan sonra saatlerce balik tutup kimseyle konusmayan balikciyi anlamayi da ogretir insana zaman,hatta balikcinin yerinde olmak isteyenlerin varligina bile inandirir.Belki evi vardir arabasi da hatta buyuttugu,buyuttukleri cocuklari vardir;ama en son gitmek istedigi yer evi,her seyi hatirlatan o evi.Cocuklari gelirler,ziyaret ederler,biraz gulerler,hatirlatirlar ama giderler.Tuttugu baliklarin sofrasinin yalnizligi da hatirlatir:uyurken yanindaydi,hep o uyandirirdi;dusunceler uykuyu anlamsizlastirir.Balikcinin halini ancak karsilikli sustuklari masmavi deniz anlar;cunku ancak susmak caresizlikten uzaklastiriyor;hayallerin de onunla oluyor.Bir kartal:yeterince ozgur,kimsenin ulasamayacagi yuksek kayaliklarda ailesiyle yasiyor.Kartal guclu,kartal yukseklerden ucuyor;ama ucamayan yavrusunun yere dustugunu goruyor,onu kurtarmak isteyen disi kartalin yem olusunu da goruyor.Yuvalari yuksekte,kartal yuce ama caresizlik gercek.Hayaline ulasip pilot olanin ucaginin dusmesi gibi...Balikci yagmurda aglar,kartal yuvayi terkeder...Balikci ruya gormekten,kartal yuvaya donmekten korkar...Bir gun birisi balikciyi denize ittiginde ya da kartalin kanadi kirilip dustugunde asla direnmeyeceklerdir,hayallerine ulasip pilot olanin duserken gulumseyebilecegi gibi...Zamandan bunlari ogrenmeyenlerin cok olmasini dileyerek yok olup kavusana dek...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder