25 Mart 2012 Pazar

Birinci Perde

Bir film gibi hayat ya da hayat gibi bir film izledigimiz.Ne filmler gercek oluyor ne hayatlar film.Boylesi ancak filmlerde olur zaten derken yalan soylemiyor muyuz kendimize?Korkuyoruz daha fazla acinin varligina inanmaktan.Nasil olur da insan boylesine dayanabiliyor,yasamak icin nerede,nasil,kimde anlam buluyor...Boyle sorularla sikistiriyoruz kendimizi koseye,ama nasilsa film diyoruz,az zaman sonra unutuyoruz.En kotunun belirsizligi belki de bizi korkutan.En kotuyu dusunsekte hep daha kotusu yok mu?Boyle dibini goremedigimiz cukurlarla dolu bir dunyada bizi tutan yasama sevincimiz,hayallerimiz,kiskancligimiz,yarislarimiz mi?En kotu senaryolarin basrollerini bu topraklarda yasatan hayalleri mi?Her hedefin,hayalin,kiskancligin,yarisin icinde birisi ya da birileri var,hayati yasamaya deger kilanlar onlar.Biri eksilirse kotuye doner senaryo ama bitmediyse film kalanlardandir.Tumu yok olsa dahi bizi biz yapan yakinimizdakilerin,baska kotu senaryonun mahvolmuslari bizi tutar.Nasil yapar,daha kotu senaryosunu bize anlatir,hissettirir,elini uzatirsin kurtarmaya calisirsin tutmak istersin yapamazsin o daha mahvolmus o daha derine dusmustur cukurda.O zaman anlarsin en kotu senaryonun basrolu olmadigini ve tutunursun hayata.Bu en kotunun belirlenemeyisi kurtarir yok olusu hak edenleri.Yargilanamaz,sorgulanamaz,yadirganamaz onlar.Yok olmayi hak edecek kadar cok degil acimiz,daha kotuyu elbet duyacagiz.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder